top of page
Search
Writer's pictureBurcu Uzun

Mayakovski ve Rilke'nin Şiir Üzerine Tavsiyeleri Hayat Hakkında Ne Söylüyor?

Updated: Apr 2, 2021

Rainer Maria Rilke ve Vladimir Mayakovski? Biri Fütürizm hareketinin temsilcilerinden Vladimir Mayakovski, diğeri ise Alman Romantizminin önde gelen isimlerinden Rainer Maria Rilke. Bu iki şair ilk bakışta birbirleriyle pek alakasız görünebilir. Yine de Rilke’nin Genç Şaire Mektuplar’daki şiirle ilgili düşünceleri ve Mayakovski’nin Şiir Nasıl Yapılır’ı bir araya getirildiğinde şiir üzerine günlük hayatımızla oldukça alakalı, bazı benzer öneriler bulunabilir.



Öncelikle, Şiir Nasıl Yapılır’da Mayakovski yazının en başlarında gerçek bir şairin şiir ile ilgili kendi kurallarını oluşturması gerektiğini belirtiyor. [1]Dolayısıyla onun bu metni şiir hakkında başkalarına bir kurallar bütünü dayatmak için yazmadığını görüyoruz. Aslında burada şiirin ne kadar öznel bir şey olduğu ortaya çıkıyor. Her ne kadar Mayakovski toplumsal, Rilke daha bireysel bir perspektiften yazıyor olsa da Rilke de benzer şekilde Genç Şaire Mektuplar’da şiirin öznelliğine vurgu yapıyor. Rilke, eleştirici sözlerin sanat yapıtına uzak olduğunu ve onların nihayetinde az ya da çok yanlış anlaşılmalar getirdiğinden bahseder.[2] Ayrıca, Rilke sanat eserlerini “gizemli varlıklar” olarak adlandırıyor. [3]Burada ortaya çıkıyor ki bir şiirin hangi standartlarda beğenilip beğenilmeyeceği oldukça özneldir. Oysa, en ufak bir eleştiride cesaretimiz kırılıyor ve üzülüyoruz. Rilke belki de bu dış onay arayışının Kappus’un sanatı için ne kadar yorucu olacağının farkındaydı. Dışarıdan bir eleştiri aramak yerine, Rilke, Kappus'un kendi içine gitmesini önerir [4]ve çocukluğuna ve çocukluğunun hazinelerine gitmesini söyler. [5] Eğer yazmakla ilgiliyseniz, hepinizin yazdıklarınızın ne kadar berbat olduğu ile ilgili geri bildirimler aldığınız olmuştur. Almadıysanız da bunu almanız olası ve çoğu zaman, kimden geldiğine göre değişmekle birlikte, bu geribildirimler kendinizi geliştirmeniz için gerekli olabilir. Belki yazdıklarınızın ne kadar mükemmel olduğuna dair birçok şey duyduğunuz ve mutlu olduğunuz oldu. Olumlu ya da olumsuz olsun, sürekli olarak bu dış eleştirilere takılıp kalan biri için ilerlemek oldukça zor olabilir.



Onların ortak bir noktaları daha var: hayatı şiir malzemesi olarak görüyorlar. Bu noktada, Mayakovski şairin rastladığı her şeye filolojik bir dekor olarak baktığından bahseder.[6] Bu bana bir yandan John Fante’nin Toza Sor romanındaki bir sahneyi hatırlatıyor. Romanın kahramanı Bandini, bir olayı deneyimlerken acaba bundan bir şiir çıkarabilir miyim diye düşünüyordu.[7] Bu da aslında şairin ve yazarın, dış dünyaya kapalı gözle bakmadığını, adeta dış dünyanın onların sanat yapıtı için birer malzeme olduğunu gösteriyor. Örneğin Mayakovski, dışarıda yürürken sesleri dinlediğinden, bu sesleri duyduğundan, bu seslerden ritim yaptığından bahsetmektedir. “Yağmurda şiir yazmak için bir şemsiye” Mayakovski'nin şiir için gerekli gördüğü şeylerden biriydi. [8]Yolda yürürken gerçekten etkileyici bir şey görebilir ve bunu yazmak isteyebilirsiniz şeklinde yorumlanabilir. Birçoğumuz o kadar dalgınız ki geçtiğimiz sokakların bile farkında değiliz. Bu dalgınlığımız sokakların farkında olmamakla da kısıtlı değil, yaşadığımız olayları bile sorgulamıyoruz, üzerlerinde düşünmüyoruz. Kendimizin farkında değiliz. Kendi içimize gitmediğimiz gibi dışı da görmezden geliyoruz. Hayatımızın sıkıcılığından dem vuran birçok insanla karşılaşmışsınızdır. Sürekli hayatımızın sıkıcılığından dem vuruyoruz. Bu hepimizin zaman zaman yaptığı bir şey. İlham eksikliği. Olmak istediğim yerde değilim düşüncesi. Bu şartlar altında yazamam duygusu. Belki de o insan sizdiniz. Rilke, genç şair Kappus'a hayatını suçlamaması gerektiğini, hayatın zenginliklerini çıkarmak için iyi bir şair olmadığı için kendini suçlamasını önerir.[9] Başka bir deyişle, yaşamın zenginliklerini bulup çıkarmak size kalmış ve hepimiz şairiz. Dahası, Rilke Kappus’a yazdığı mektuplardan birinde, Kappus’a kitaplarını hediye etmeyi çok istediğinden fakat bunu yapamayacağından çünkü kendi kitaplarını bile satın alamayacak kadar fakir olduğundan bahsediyor.[10]Bu satırları okurken duygulanmamak elde değil. “Ama o kadar yoksulum ki!”[11] cümlesi kulaklarınızda yankılanıyor. Bu yoksulluk durumu ise Rilke’nin hayatta karşılaştığı zorluklardan sadece bir tanesi diyebiliriz. Aslında bakıldığında büyük yazarların hiçbirinin kolay bir hayat sürmediği aşikar ve büyük insanların çoğu birçok zorluk ile karşılaşıyor fakat onlar bunlardan bir şiir yapmayı başarabiliyorlar. Bu nihayetinde belki de bir zihniyet ve bakış açısı meselesi.



Neticede, Rilke'nin bireysel bakış açısı ile Mayakovski'nin sosyal açıdan şiire yaklaşımı çok farklı olsa da, bu makalede Rilke'nin ve Mayakovski'nin şiir konusundaki önerileri arasındaki benzerliklerini incelemeye çalıştım. Sözlerimi sonlandırırken, bu ayın “İntihar Farkındalık Ayı” olduğunu hatırlatmak istiyorum ve Mayakovski'nin "hayat şiirinin" henüz tamamlanmadan intiharıyla parçalanmış olması gerçekten üzücü. Hepinizi ve kendimi, hayatın zorlu yağmurlarında şemsiyemizi açmaya davet ediyorum. Hepinizi ve kendimi, kendi hayatlarımızın şairleri olmaya davet ediyorum.


Kaynakça


Fante, John. The Bandini Quartet. Great Britain: Canongate Books Ltd, 2004.

Mayakovski, V. V. Şiir Nasıl Yapılır. Çev. Alper Çeker. İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları, 2016.

Rilke, Rainer Maria. Genç Şaire Mektuplar. Çev. Kâmuran Şipal. İstanbul: Aralık Yayınları, 1998.

[1] V.V. Mayakovski, Şiir Nasıl Yapılır, çev. Alper Çeker. (İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları, 2016), 11. [2] Rainer Maria Rilke, Genç Şaire Mektuplar, çev. Kâmuran Şipal (İstanbul: Aralık Yayınları, 1998), 10. [3] Age, 10. [4] Age, 11. [5] Age, 12-13. [6] V.V. Mayakovski, Şiir Nasıl Yapılır, çev. Alper Çeker. (İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları, 2016), 22. [7] John Fante, The Bandini Quartet (Great Britain: Canongate Books Ltd, 2004), 483. [8] V.V. Mayakovski, Şiir Nasıl Yapılır, çev. Alper Çeker. (İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları, 2016), 35. [9]Age, 16. [10] Rainer Maria Rilke, Genç Şaire Mektuplar, çev. Kâmuran Şipal (İstanbul: Aralık Yayınları, 1998), 12. [11] Age, 23.

61 views0 comments

Comments


Post: Blog2_Post
bottom of page